Sizin İçin Özenle Hazırladığımız Ürünlerimizi Blog Yazılarımızla Daha İyi Tanıyın .
Anason çayı, anason bitkisinin tohum ve yapraklarından hazırlanan bir bitki çayıdır . Bilimsel adı Pimpinellaanisumdur. Anason, Orta Doğu ve Akdeniz bölgesinde binlerce yıldır yetiştirilir ve hem çeşitli tariflerde hem de geleneksel tıpta yaygın olarak kullanılır. MÖ 1550’lü yıllarda eski Mısırlılar mide ve ağız hastalıklarını iyileştirmek için anasonu kullanıyorlardı. Anason tıbbi bir araç olurken çok çay olarak tüketilir fakat anason tohumlarının esansiyel yağı da popülerdir.
Anason aroması için de kullanılır. Siyah meyan kökü tadına benzeyen, tatlı, aromatik bir tadı vardır. Anason, rakı gibi alkollü içecekler ve likörlerde yaygın olarak kullanılır. Anason ayrıca süt ürünlerinde, jelatinlerde, etlerde, şekerlemelerde ve nefes tazeleyicilerde de kullanılır.
Anason çayının en önemli sağlık yararları arasında sindirim problemlerini, öksürüğü, astımı ve boğaz ağrısını hafifletmesi, bağışıklığı güçlendirmesi, iştahı uyarması ve inflamatuar durumları yatıştırması sayılabilir.
Anason diğer baharatlar gibi hava geçirmez bir kapta ve ısı ve ışıktan uzak tutularak saklanmalıdır.
Özellikle anason tohumu, sağlıklı kan hücrelerinin üretimi için hayati önem taşıyan demir açısından zengindir. Kalorisi düşüktür ancak manganez ve kalsiyum dahil olmak üzere çok sayıda önemli mineral içerir. Anasonun en bilinen sağlık faydaları şöyledir:
Anason Çayı Anne Sütünü Artırır mı?
Hamilelik ve emzirme döneminde bitkisel ilaç kullanımı dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Anason ve yıldız anason farklı türde bitkilerdir ve hamilelik ve emzirme döneminde yıldız anason kullanımı riskli olabilir. Fakat anason çayının süt üretimini ve emzirmeyi artırabileceğine dair olumlu kanıtlar da vardır. Anne sütünü artırmasını dışında anasonun anne sütü yoluyla bebeklerde kolik semptomlarını azalttığı da düşünülür. Ayrıca süt bezlerindeki tıkanmış kanalları ve diğer sorunları tedavi etmek için de anasondan yardım alınır.
Bebeklerdeki gaz sorunu ve kolik için konuşulan doğal tedaviler arasında anason çayı da bulunur. Anasonun içerdiği bileşiklerin gaz sosunu olan bebeklerde bu sorunun çözülmesine yardımcı olduğu düşünülür. Anasonun çocuklarda kolik, kabızlık, öksürük veya düzensiz uykuya bağlı olarak kullanımı oldukça yaygındır. Ancak yapılan araştırmalar 6 aydan küçük bebeklerde anason kullanımının kolik üzerine olumlu bir etkisinin olmadığını, ancak uyku düzeni ile ilgili olumlu etkilerinin bulunduğunu göstermektedir. Bebeklerde anason kullanımı mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır.
Anason çayı onlarca faydası sebebiyle sıkça tüketilir. Anason çayı, yüksek düzeyde demir, magnezyum, potasyum ve kalsiyum içeren değerli bir vitamin ve mineral kaynağı ile bilinir. Hazır anason çayı poşetlerinin yanında evde bulunan anason tohumlarından pratik şekilde çay demlenebilir. Anason çayı demlemek için 1 bardak kaynamış suya 1 çay kaşığı anason eklemek yeterlidir. Karışımı 10 dakika demlenmeye bırakıp süzdükten sonra limon ya da şeker ile tatlandırarak tüketebilirsiniz.
Anasonu sıcak bir bardak çay olarak tüketmeyi seviyor ama ara sıra farklı ve sağlıklı alternatifler denemek istiyorsanız bu tarif ilginizi çekebilir. Farklı sağlık yararları içeren içerikleri ile tarçınlı anason çayı tarifimizi çok pratik şekilde hazırlayabilirsiniz.
Malzemeler:
2 çay kaşığı anason tohumu,
1 poşet siyah çay (demlenmiş siyah çay da kullanılabilir)
600ml yani 3 bardak su,
3 tarçın çubuğu,
1,5 yemek kaşığı yeni sıkılmış limon suyu,
2 yemek kaşığı bal,
İsteğe göre 1 çay kaşığı şeker.
Hazırlanışı:
Siyah çay poşetleri, bal ve şeker hariç tüm malzemeleri karıştırıp birkaç dakika kaynatın. Karışımı sıcakken fincana alın ve poşet çayınızı da ekleyerek 5-6 dakika demleyin ardından sıcak şekilde tüketin. Bal ve şeker ile isteğe bağlı şekilde tatlandırın. Tarçınlı Anason Çayınız Hazırdır. Afiyet Olsun.
Biberiye, kekik, fesleğen ve lavanta gibi diğer birçok bitki ile birlikte ballıbabagiller ailesi Lamiaceae'nin bir üyesidir. Akdeniz kıyılarından gelen çok yıllık bir bitki olan biberiye, yaprak dökmeyen ve kokulu bir bitkidir. Aynı zamanda dünyanın pek çok yerinde, olumsuz toprak ve iklim koşullarında gelişme yeteneğine sahiptir.
Aromatik özelliğe sahip olan biberiyenin bilimsel adı "deniz sisi" ya da diğer bir tabirle ‘’denizin çiği’’ anlamına gelen Rosmarinusofficinalis'tir . Biberiye her daim yeşil bir bitkidir ve çiçekleri beyaz, pembe, mavi ve mor olabilir. Yaprakları tüm dünya mutfaklarında hem taze hem de kurutulmuş şekilde kullanılır. Antik çağda sağlığı desteklediğine inanılan biberiyenin pek çok faydası bulunur. Günümüzde neredeyse her mutfakta bulunur, bahçelerde ve balkonlarda sevgiyle yetiştirilir ve buhurdanlıkların en yakın arkadaşları arasında yer alır.
Biberiye Nasıl Kullanılır?
Biberiye, tazeyken bile düşük nem içeriğine sahip olduğundan, kuruduktan sonra lezzetini korur. Kuru biberiye daha sert yapraklara sahiptir ve yemeklerde kullanılmadan önce ezilmesi ya da kıyılması gerekebilir.
Kaynak: https://www.thespruceeats.com/what-is-rosemary-1328643
Taze biberiye dalları kullanılmadan önce yıkanıp kurutulmalıdır. Ardından dalın ucunu sıkıca tutup geriye doğru çekerek yaprakları kolayca çıkarabilir ve yemeklerde kullanabilirsiniz.
Biberiye, yemeklerde baharat olarak kullanımının dışında kaynar suda demlenerek çay olarak içilebilir. Odunsu kokusu ile biberiye yağının da sağlık için kullanımı oldukça yaygındır. Solunum yoluyla ve masaj yağı olarak kullanımı, rahatlatıcı ve şifa kaynağı etkisi ile oldukça popülerdir.
Biberiye çorbalar, etmarinasyonları, et yemekleri ve salatagibi bir çok tarifte taze ya da kurutulmuş şekilde kullanılır.
Biberiyenin en yaygın kullanımı:
Yemeklerde genellikle yapraklar kullanılır. Biberiye dalları yapraklarından ayrılmadan etli güveç yemeklerinde kullanılabilir. Aynı zamanda çorbalarda hem aroma hem de süsleme amacıyla kullanılan bu dallar servis sonrası çıkarılabilir.
Biberiye çayı tadı, aroması ve sağlık açısından faydalı olması sebebiyle çok sevilir. Çamı andıran tadıyla kış aylarında şifa kaynağı olan biberiye çayı yaz aylarında da soğuk olarak tüketilebilecek sağlıklı bir alternatiftir.
Biberiye çayının evde yapımı oldukça kolaydır. Kaynar suyun içine 2 dal biberiye atarak 5 dakika kaynatmaya devam edin. Süzdükten sonra içmeye hazır olan biberiye çayınızı limon, bal ya da şeker ile tatlandırabilirsiniz. Yaz aylarında serinlemek için soğuk olarak da tüketebilirsiniz.
Biberiyenin en yaygın kullanımı yemek baharatı olsa da aroması ve tıbbi etkisi de oldukça ünlüdür. Biberiye yağı da bu bitkinin popüler ürünleri arasında yer alır ve geniş bir kullanım alanı vardır.
Biberiye yağı yemeklere eklenebilir, saç sağlığını desteklemek için kullanılabilir, masaj yağı olarak ve bulunduğunuz ortamın havasında rahatlatıcı bir etki yaratmak ve konsantrasyonu korumak için buhurdanlık ya da uçucu yağ difüzöründe kullanılabilir. Ayrıca kimyasal yapısı sebebiyle böcekleri uzaklaştırmaya da katkıda bulunur. Yağı parfüm ve şampuan yapımında da kullanılır.
Masaj yağı olarak kullanımında kış yeşili yağı ile birleştirildiğinde yatıştırıcı ve ferahlatıcı bir etki sağlar. Lavanta karışımı ile ise stresi azaltır.
Ortam kokusu olarak biberiye yağı ile birlikte güzel bir kombinasyon oluşturabileceğiniz yağlar:
Ayrıca banyoda küvet suyuna da birkaç damla biberiye uçucu yağı ekleyebilir ve rahatlatıcı etkisinden faydalanabilirsiniz.
Biberiye nasıl yetiştirilir?
Biberiye bir çok farklı yerde ve iklim koşulunda yetişebilir. Evde biberiye yetiştirmek için tohumunuzu ilk olarak 1 gün boyunca suya koyun. Bu işlem tohumun çimlenmesi için yapılmalıdır. Ardından saksınıza doldurduğunuz tercihen organik, mineralli toprağa tohumu yerleştirip kapatabilir ve az miktar can suyu ile sulayabilirsiniz. Bu işlemin ardından saksınızı bir poşetle kapatın ve her gün azar azar sulayın. Biberiyeniz çimlendiğinde artık poşeti çıkarıp güzel saksınız ve büyüyen biberiyenizi izlemeye başlayabilirsiniz.
Biberiyeyi güneş ışığı olan kapalı ortamda da yetiştirebilir, saksı değişimini Nisan ayında yapabilir, kurudukça sulayabilirsiniz.
Biberiye faydaları
Antik çağdan bu yana biberiyenin sağlık faydaları bilinir ve tıbbi olarak kullanılır. Tarihsel olarak biberiye, solunum ve dolaşım şikayetleri, karaciğer tıkanıklığı, sindirim bozuklukları, sinir gerginliği ve hafıza geliştirme için kullanılmıştır.
Biberiyenin faydaları arasında:
Antioksidan özelliği vardır,
Solunduğunda hafızayı güçlendirir ve odaklanmaya yardımcı olur,
Özellikle erkekler için saç derisine masaj yapıldığında dökülmeyi önler,
Ağrı kesicilerin etkilerini destekler,
Böcek, sivrisinek ve kene gibi haşereleri uzak tutar,
Stresi azaltır,
Kan dolaşımını artırır,
Antibiyotiklerin etkinliğini artırır,
Hazımsızlık, kabızlık ve şişkinlik gibi sorunlarla mücadele etmenize yardımcı olur,
Saç uzamasına yardımcı olur ve saç beyazlamasını önlemeye yardımcı olur,
Diş plakları, çürükler ve ağızdaki bakterilere karşı savaşır ve ağız kokusunu önler,
Cildi nemlendirir ve bazı cilt hastalıklarına karşı savaşır.
Bitkilerin yardımıyla şifa dağıtan leziz çay: Bitkili Kış Çayı
Bitkili kış çayı içmek beraberinde sağlık getirir. Kış mevsiminde sıklıkla kullandığımız ıhlamur, adaçayı, hibiskus, kuşburnu, zencefil, zerdeçal ve papatya gibi bitkiler vardır. Hemen hemen hepsini tek başına çay olarak tüketip farklı sağlık faydalarından yararlanmak isteriz. Bazıları bağışıklık sistemimizi güçlendirir, bazıları sindirim sistemi sorunlarımıza benzersiz şekilde yardımcı olur, bazıları üst solunum yolu enfeksiyonunu rahatlatır bazıları ise C vitamini desteği ile daha enerjik bir kış dönemi geçirmemize yardımcı olur. Bunların hepsi hastalıklardan uzak kalmak, soğuk kış günlerini en verimli şekilde yaşamak için bitki desteğinin önemini hatırlamamıza yardımcı olur.
Bitkili kış çayı ayrı ayrı topladığımız bitki şifalarını tek bir fincanda ve tek seferde almamızı sağlar. Aynı zamanda beraberindeki baharatlardan da güç alır ve hastalıkları önlemek için keyifli çay saatleri yaratır. Puslu, bazen yağmurlu bazense karlı günlerde kaliteli uyku, spor ve günlük streslerin yönetimine de yardımcı olur. Günlük yaşamımızın rutini hale gelenkış çayı tüketimi daha canlı kış ayları için güzel bir yardımcıdır.
Kış Çayı İçindeki Bitkiler Neler?
Bitkili kış çayında Ihlamur, adaçayı, hibiskus, kuşburnu, kabuk tarçın, limon kabuğu, zencefil, havlıcan, portakal kabuğu, zerdeçal, papatya ve karanfil bulunuyor. C vitamini desteğinden antiokisidan özelliğe, ağrı kesici etkisinden yatıştırıcı özelliğe kadar çok sayıda etkisinden faydalanmak için tercih ediliyor. Eşsiz faydalarıyla bitkiler ve baharatlarla taçlanan bu çayın içerikleri ve faydaları ise şöyle:
Ihlamur: Bu bitki B6, A, C ve P vitaminleri, kalsiyum, demir ve manganez gibi içeriklerle gerçek bir kış dostudur. Harika bir yatıştırıcı olan ıhlamur hoş kokusu ve narin içimi ile çay karışımlarının aranan bitkisidir.
Adaçayı:A vitamini, sodyum, potasyum, kalsiyum ve demir içerir. Vücudu toksinlerden temizleme özelliği ile tüm yıl boyunca aranan bir bitkidir. Ayrıca ağız sağlığını destekler, stresle başa çıkmamıza yardım eder, boğaz ağrısı ve bronşit tedavisini de destekler.
Hibiskus:Hibiskus C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, sodyum, çinko, niasin ve folik asit içerir. Kilo vermeye yardımcıdır. Kanserden karaciğere kadar pek çok alansa önleyici ve tedavi edici özellikleri bulunur.
Kuşburnu: Kuşburnu meyvelerinin kurutulmuş hali de bir çok vitamin ve mineral açısından zengindir. Özellikle C vitamini içeriği oldukça popülerdir. Bunun yanında polifenoller, karotenoidler, A ve E vitaminlerini de içerir. Kış aylarında vücut için faydası değerlidir.
Tarçın: Tarçın kan şekeri seviyesini düzenler, kalp dostudur, kilo kontrolüne yardımcı olur ve ağrı kesici özelliği sayesinde regl döneminin favori çaylarındandır. Bağışıklık sistemi için de çalışan tarçın özellikle kış aylarındaki sıcak içeceklerin yakın dostudur.
Limon Kabuğu: Muhteşem aroması için mi yoksa C vitamini desteği için mi bu kadar seviliyor karar vermek gerçekten zor. Limon kabuğu bazıları eser miktarda da olsa kalsiyum, potasyum ve magnezyum içeriyor. Antibakteriyel, antioksidan, antimikrobiyal ve antifungal özelliklerinin yanında flavonoid ve C vitamini içeriği ile vücut bağışıklığını destekliyor.
Zencefil: Zencefil shogaollerve gingeroller içerir ve bu sayede antikanser, antimikrobiyal, antiinflamatuar, antioksidan ve antialerjik bir yapıya sahiptir. Güçlü bağışıklık sistemi ve kış aylarında çok ihtiyacımız olan enerji için bizi destekler. Ayrıca iltihabı azaltmaya, boğazdaki ağrıyı dindirmeye, soğuk algınlığı semptomlarını azaltmaya da yardımcı olur. Mide bulantısı için kullanımı oldukça yaygındır.
Havlıcan: Soğuk algınlığına karşı koruma sağlar, balgam söktürücüdür ve iltihabı gidermeye yardımcıdır. Çin zencefili olarak da bilinen ve zencefile benzeyen bu bitki tam bir şifa kaynağıdır ve kış çaylarının gözde bileşenidir.
Portakal Kabuğu: C vitamini deposu portakal kış aylarının olmazsa olmazıdır. Kış çayının önemli bir üyesi olan portakal kabuğu bakterilerle savaşmaya yardımcı olur, hastalık önleyici özelliği vardır, öksürük, astım, bronşit, göğüs ağrısı ve soğuk algınlığı tedavisine de yardımcı olur.
Zerdeçal: En önemli bileşeni kurkumin sayesinde mucizevi bir bitki olan zerdeçal güçlü bir antioksidan ve antiinflamatuardır. Bir çok kronik hastalığın riskini azaltır, bağışıklığı güçlendirir, akciğer ve karaciğer sağlığını da destekler.
Papatya: Papatyanın en çarpıcı özelliklerinden biri içerdiği apigenin ile bazı kanser türleri üzerindeki önleyici etkisidir. Bu narin ve hoş kokulu çiçek aslında bir çok güçlü sağlık yararını da beraberinde getirir. Sindirim sistemi üzerinde büyük etkisi bulunur, antioksidandır ve boğaz ağrısını yatıştırır.
Karanfil: Karanfil mutfağımızın gözde bitkilerinden biridir. En bilinen özellikleri ağrı kesici, antioksidan, antikanser ve antibakteriyel olmasıdır. Kan şekerini kontrol altında tutmaya yardımcı olur, iltihabı azaltır ve içerdiği vitamin ve mineraller ile kış çayının aranan bir bileşenidir.
Zengin içeriği ile bitkili kış çayı özellikle adı üzerinde kış döneminin sıkça tercih edilen çayları arasındadır. Soğuk havalarda koruyucu besinler tüketmek önemlidir. Bu besinler vücudumuzun doğal savunma sistemini destekleyerek bulaşıcı hastalıklara karşı daha dirençli olmamıza yardımcı olur. Ayrıca bitkili karışık kış çayının içeriğindeki bazı bitki ve baharatlar anti bakteriyel özellikler sahiptir. Yani sadece güçlü bağışıklık sistemi için değil hastalığa yol açabilecek zararlı bakterilere doğru zamanda müdahale için de tercih edilir.
Lezzeti ve koruyuculuğunun yanında tedaviye yardımcı özellikleri ile soğuk algınlığı, grip, sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi durumlarda kullanımı oldukça yaygındır. Gün içinde dilediğiniz zaman sıcak olarak tüketmenizde herhangi bir sakınca yoktur.
Bitkili kış çayı hazırlığı son derece zahmetsizdir. 1 bardak kaynamış suya 1 tatlı kaşığı bitkili kış çayı ekleyip ağzı kapalı şekilde 10 dakika kadar demlemeniz yeterli olacaktır. Ardından süzerek sıcak şekilde servis edebilirsiniz. Bitkili kış çayını tatlandırmak isterseniz bal, şeker, ya da limon kullanabilirsiniz.
Sarımsak granül, kurutulan sarımsağın öğütülüp kum kıvamına getirilen halidir. Sarımsak granülün hangi yemeklerde kullanıldığı ve faydalarını merak ediyorsanız hemen okumaya başlayın!
Parmaklarınızda kokusu kalmayacak ama yemekleriniz lezzetten dört köşe olacak!
Sarımsak granül, kurutulan sarımsağın öğütülüp kum kıvamına getirilen halidir. Sarımsaklar soyulup, temizlendikten sonra dilimlenir. Bu küçük parçalar3-4 saate kadar ağır ağır kurutulur ve %80 oranındaki suyunu kaybeder. Devamında öğütülür ve eleklerden geçirilir. Son olarak hava geçirmeyecek şekilde paketlenir. Taze sarımsağa göre çok daha uzun süre saklanabilir. Öyle ki taze sarımsak 4-6 ay arasında tüketilmesi gerekirken granül sarımsak hava almayan, kuru ve güneş ışığına maruz kalmayacak şekilde saklanırsa 2-3 yıla kadar kullanılabilir. Ayrıca taze sarımsağa göre aroması çok daha yoğundur. Meksika, İtalyan, Cajun ve Asya mutfaklarında popüler bir baharattır.
Sarımsak granül de sarımsak gibi içeriğindeki besin maddeleri ve bioaktif bileşenlerle sağlık açısından faydalıdır. Granül ve toz sarımsaktaki besin değerleri aynıdır. Uluslararası Tıp ve Tıp Bilimleri Dergisi'nde yer alan araştırmaya göre sarımsak, MÖ 1500'den beri farklı hastalıkları önlemek ve tedavi etmek için kullanılıyor. Bunun yanında taze sarımsak ve sarımsak granülün faydaları da değişkenlik gösterebiliyor. 1 gr granül sarımsakta 3.7 kalori, 0.2gr protein, 0.7 gr karbonhidrat, 0,1 gr lif, 0.2 gr şeker, 0.3 mg sodyum bulunur.
Kaynak: https://www.livestrong.com/art...
Birçok farklı tarifi karakterize eden sarımsak granül bazı sosis çeşitlerinde, kraker ve ekmeklerde, peynirlerde ve soslarda ana bileşen olarak kullanılıyor. Bunun yanında baharat olarak kullanımı da oldukça yaygındır ve tarifleri lezzetlendirmek için kullanılır. Pişirmenin orta kısmında devreye girer, keskin ve biraz tatlı bir aroması vardır.
Sarımsak tozu ve granül sarımsağın farkı inceliğidir. İkisi de kurutulmuş sarımsaktan yapılıyor olsa da sarımsak tozu, daha çok un gibi incedir. Granül sarımsak ise iridir. 1 çay kaşığı sarımsak tozu 2 çay kaşığı granül sarımsağa eşittir. Granül sarımsakta az da olsa kalori bulunurken toz sarımsakta kalori bulunmaz.
Granül sarımsak sıvılarla daha iyi birleştiği için salata sosları, diğer soslar ve çorbalar için daha uygundur. Ayrıca taze sarımsağa alternatif olarak da tercih edilebilir.
Sarımsak tozu ise granül forma göre daha güçlüdür, aroması daha yoğundur. Lezzetini hızlıca vereceği için çabuk pişen, pratik yemekler için uygundur. Marinasyonlar da kullanılır. 1 çay kaşığı sarımsak tozu 2 çay kaşığı granül sarımsağa eşittir.
Sarımsak Granül Hangi Yemeklerde Kullanılır?
Granül sarımsak soslar, etlerin marinesi, et suları, ekmek, krakerler, atıştırmalıklar, peynir, çorba çeşitleri, sebze yemekleri, patates kızarması, güveç yemekleri ve turşularda kullanımı yaygındır.
İçeriğindeki besin değeri ve bioaktif bileşenlerle sarımsak granül taze sarımsak kadar olmasa da yine de hatırı sayılır ölçüde sağlıklıdır.Her 2 yemek kaşığı sarımsak tozunda:
Kaynak: https://www.livestrong.com/art...
Birçok vitamin, mineral ve antioksidan içeri ile mutfaklarda gözde baharatlardan olan sarımsak granülün faydalarını sıralarsak:
Az da olsa granül sarımsak tüketerek kalsiyum, demir, A ve C vitamini de alırsınız.
Eğer evde sarımsak granül yapmak isterseniz ufak birkaç püf nokta ile birlikte pratik şekilde bunu gerçekleştirmek mümkün. İşte evde sarımsak granül yapımı:
KEKİK NEDİR?
Mutfaklarımızda en çok tercih edilen kekik bitkisi, baharatlar arasında en yaygın kullanım oranına sahip, faydaları saymakla bitmeyen, kendine özgü yoğun kokusuyla ve aromasıyla bilinir. Kekik bitkisinin içerisinde timol, karvakrol, simol, linalool ve borneol maddelerini içeren %1 oranında uçucu yağ: acı esanslar, tanen, flavonoid ve tripenoit bulunur. Kekik bitkisine hoş kokusunu veren, timol ve karvakrol adlı maddelerdir.
En yaygın olarak bilinen türü Oregano (origanum onites) isimli bilyalı kekiktir.
Türkiye’de yaygın olarak kullanılan kekik çeşitleri Oregano ( bilya ), Thymus (sivri) adıyla bilinen türleridir.
Oregano (bilya kekik); Zirai bir tür olan bu kekiğin doğada kendiliğinden yetişmesi oldukça güçtür. Ekimi tarlalarda yapıldıktan sonra hasadı gerçekleşir. İçerisinde bulundurduğu Carvacrol etken maddesi sayesinde antiviral, antibakteriyel özelliğe sahiptir.
Thymus Vulgaris (sivri kekik); Doğal bir tür olan sivri kekik doğada kendiliğinden yetişmektedir. Mutfaklarımızda yaygın olarak kullandığımız bir kekik türüdür. Tıbbi kullanımlarda mevcuttur. Akdeniz bölgesi başta olmak üzere birçok bölgeden elde edilir. İçerisinde yüksek miktarda Timol bulundurur. Kekiğin içerdiği timol sayesinde, mide sorunlarının ve sindirimin düzenlenmesinde etken rol oynar.
Bilinen kekik türleri;
Origanum majorana (Beyaz Kekik); Beyaz kekiğin dikimi için en önemli nokta güneşli ve iyi drenajlı toprak yapısıdır, çok fazla sulama sevmezler ve sadece toprakları kuruduğunda belirli aralıklar ile sulama yapmak kekikler için yeterlidir.
Beyaz kekik yağının antibiyotik yani ağrı kesici özelliği bulunmaktadır. İçinde bulunan karvakrol bileşeni sayesinde vücuttaki pek çok zararlı bakterinin önlenmesine destek olur.
Satureja (Zahter); Zahter bitkisinin rengi pembedir ve yabani bir türdür.Doğada kendiliğinden yetişir.Çiçekleri ile kurutulur. Zahterin yaz ve kış mevsimi olarak yetişen iki ayrı çeşidi bulunmaktadır.
Coridothymus (Timari); Ege ve Akdeniz bölgesinde yaygın olarak üretilir.
Origanum vulgare (Çanakkale Kekiği);Çanakkale kekiği doğal ortamlarda kendiliğinden yetişebilen bir türdür. Bu türün yaygın olarak yetiştiriciliği de yapılmaktadır.
Kekik dikimleri genellikle ilkbaharda havalar ısınmaya başladığı zamanla, konveksiyonel yağışların olduğu zaman bölgeye göre Martayı başından Mayıs ayı ortalarına kadar yapılabilmektedir. Önerilen dikim mesafesi ise 45*20 cm’dir.
KEKİK HASADI NASIL NE ZAMAN YAPILIR?
Kekik bitkisinin çiçeklenmeye başlaması ile tam çiçeklenme zaman aralığında hasat süreci gerçekleşebilir. Yılda iki hasat zamanı olmaktadır. İlk hasat Haziran ayının sonunda ve ikinci hasat ise Eylül ayının başında gerçekleşir. Kekik bitkisi çiçekleri açmadan yerden 15-20 cm yükseklikte olacak şekilde kesilir.
KEKİK NASIL KURUTULUR?
Tarladan toplanan kekik bitkisi kurutma işlemi için götürülür. Kekiğin çiçek açmış olması ise kurutmaya uygun olduğunu göstermektedir. Geleneksel ve modern olmak üzere iki kurutma yöntemi vardır.
Geleneksel yöntem;
Taze olarak alınan kekik bitkisi dalları ile gölgede serilerek kurutma işlemi gerçekleştirilir. Güneş altında direkt olarak kurutma önerilmez.
Modern yöntem;
Taze olarak alınan kekik bitkisi dalları ile toplanır. Kurutma işlemi için fırınlara serilir.
Fırındaki hızlı ve düşük sıcaklıktaki kuruma ile kekiğin aromatik maddeleri, mikrobiyolojik değerleri üst seviyelerde korunarak kurutma işlemi gerçekleştirilir.
İlk yılda alınan kekik miktarı 50-100 kg arasındadır.
İkinci yıldan itibaren miktar 150-200 kg’a kadar çıkar.
Kekiğin üçüncü yılında gerçekleştiren hasat miktarı ise 150-350 kg arasındadır.
KEKİK KULLANIM ALANLARI
Kekiğin kullanım alanları;
İlaç sanayisinde; Kekik türlerinin antibakteriyel ve antiviral etkilerinin olduğu araştırmacı uzmanlar ile ortaya konulmuştur. Ülkemizde ise kekik türleri soğuk algınlığı, mide ve boğaz ağrısı gibi rahatsızlıklara karşı halk ilacı olarak kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra alternatif tıp ve modern tıpta kekik bitkisinin ilaç olarak kullanımı yaygındır.
Gıdada; Kekik özellikle Akdeniz kıyısı ülkelerinde eskiden beri bilinmekte ve baharat olarak tüketilmektedir. Aromatik kokusu ile yemeklere farklı lezzet katan bir bitki türüdür. Et ve et ürünlerinde sebzelerde ve çoğu zaman zeytinyağı ile kahvaltılarda bile kullanılmaktadır. Bunun yanında salatalarda, çorbalarda ve sos yapımında da kullanılmaktadır. Son yıllarda, dünyada kekiğin baharat olarak tüketimi büyük oranda artış göstermektedir.
Parfümeride; Kekik uçucu yağı parfümlerden, oda kokularına birçok üründe esans olarak yer almaktadır.
Kozmetikte; Kekik kozmetik dünyasında en çok kullanılan bitkiler arasında yer alır. Bakım kremleri, cilt serumları, tonikler, sabunlar ve bitkisel aromatik yağlar gibi birçok üründe kullanılmaktadır.
Organik hayvancılıkta; Aromatik bitkilerden kekik, hayvan beslemede kullanılabilecek, üzerinde en fazla araştırma yapılan bitkilerdendir. Temiz içeriğe sahip olması, antiviral olması ve hayvanlarda bağışıklık sistemini güçlendirmesinden dolayı kekik bitkisinden üretilen yem hayvancılıkla ilgilenen kişilerin öncelikli tercihi olmaktadır.
Türkiye’nin birden fazla bölgesinde kekik yetiştiriciliği yapılır. Bu bölgeler arasında en fazla üretim kapasitesine sahip olan ilimiz ise Denizli’dir.
Ülke genelindeki kekik üretiminin %70’lik büyük bir kısmı Denizli’den elde edilir. Üretimin %30’luk kısmı Akdeniz bölgesi başta olmak üzere Antalya, Aydın, Manisa, Uşak ve Hatay illerinden elde edilmektedir.
KEKİK YAĞI NEDİR NASIL ÇIKARTILIR?
Kekik bitkisinin yapraklarından ve çiçeklerinden Su buharı distilasyonu yöntemi elde edilir. Kekik bitkisinin yağ için en verimli dönemi çiçekli halde hasat yapılanıdır. Ortalama olarak kekik bitkisinden %2 ile 3,5arasında kekik yağı elde edilir. Bu yağın özellikleri, yakıcı ve aromatik olmasıdır. Ciltle direkt teması alerjen etkiye sebep olabilir. Seyreltilerek kullanılması önerilmektedir.
Geçmişten günümüze şifalı bitki olarak geçen bitki türüne ait yeterli klinik çalışması bulunmamaktadır. Kekik yağı yoğun kullanım sonucu yan etkiler gösterebilir. Sabit yağlar içerisinde seyreltilerek kullanılması önerilmektedir. Kekik yağı içindeki karvakrol maddesi vücuttaki bakteriler yok edecek antimikrobiyal etkisi görülmektedir.
Buhar distilasyonu yöntemi ile kekik yağı elde edilirken oluşan buhar ile yoğunlaştırıcının içerisindeki soğuk su yardımı ile buhar yoğunlaştırılır. Oluşan iki fazlı su-yağ karışımı sıvı ayırma kabına aktarılır, yoğunluk farkından dolayı kekik yağının altında kalan su, kekik suyu olarak kullanılır.
İçerdiği besin değerleri sayesinde güçlü bir antioksidan etkisi de bulunmaktadır.
Et, balık, tavuk ve sebze yemeklerinde aroma bir tat vermesi için tercih edilebilir
Kaynak : https://www.hurriyet.com.tr/ma...
.
Kekik suyunun bilinçsiz bir şekilde kullanması istenmeyen sonuçlara sebep olabilmektedir. Bu nedenden dolayı hekiminiz kontrolünde kullanmanız sağlığınız açısından doğru olanıdır. Kronik rahatsızlığı olan kişilerin kekik suyunu kullanmadan bir uzman hekime danışılması oldukça önemlidir.
Kaynak : https://www.hurriyet.com.tr/ma...
Kekik Çayı
Kış mevsiminde en çok tercih edilen bitki çaylarından biri olan kekik çayının hazırlanışı oldukça kolaydır. Hazırlanışı; Bir fincan suyu kaynatıyoruz, fincana 1-2 tutam kekiği ekliyoruz. Sıcak suyu fincana döktükten 5-10 dakika bekletiyoruz. Kekiği süzgeçten geçiriyoruz.
İsteğe göre bal ile tatlandırabilirsiniz. kekik çayınız hazır.
Afiyet olsun.